29 Ekim 2014 Çarşamba

George R. R. Martin - Prenses ve Kraliçe ekitap indir (Epub)


“Prenses ve Kraliçe”, Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin ilk kitabı olan Taht Oyunları’ndan yaklaşık olarak 170 yıl öncesinde geçen ve Ejderhaların Dansı olarak bilinen Targaryen iç savaşını kısa, kısa olmasına rağmen çarpıcı şekilde anlatan bir hikaye!

Buz ve Ateşin Şarkısı serisindeki Targaryen hakimiyetinin çöküşünden önceki duraklama devrine ışık tutan bu eser; ihanetleri, delilikleri, kardeşe karşı kardeş, ejderhaya karşı ejderha savaşlarını, ejderhaların Westeros tarih sahnesindeki önemini, soylu doğumlu olmayanların bile tahta etki edebileceğini ve daha birçok şeyi anlatıyor. Tek kelime ile George R. R. Martin’den yine epik bir şaheser.

Eski Şehir’deki Hisar’dan Ali Üstat Gyldayn tarafından yazıya geçirilen ve Ejderhaların Dansı olarak bilinen tarihin en trajik katliamının nedenleri, tarafları, mücadeleleri ve ihanetleri…

Reşat Nuri Güntekin-Son Sığınak (Kitap Özeti)


1.KİTABIN KONUSU:
REŞAT NURİ GÜNTEKİN’in son esri olan bu kitapta,çocukluk günlerinin unutulmaz anıları,yolculuklar,umutsuz aşklar,yaşanan acılar kaçırılmış mutluluklar ve bir tiyatro grubunun başından geçen ilginç olayları anlatıyor.

2.ROMANIN ÖZETİ:
 Süleyman bey bir iş için gittiği Diyarbakır’dan İstanbul’a trenle gelirken yolda,doğu’nun ücra bir köşesinde yoğun kar yağışı yüzünden mahsur kalır.Kompartımanda uyurken bir bayanın yanlışlıkla üstüne su dökmesi sonucunda uyanır ve küçüklüğünde abisinin kendisini okula geç kalmaması yüzüne su serperek uyandırdığı günleri hatırlar.Aynı kompartımanda yolculuk ettiği,mesleği şarkıcılık olan Makbule adında bir bayanla tanışır.Trenin küçük bir kasabada yolların kapanmasıyla mahsur kalınca Süleyman bey biraz ısınmak ve birşeyler yemek için, bir kahvehaneye gelir.Orada çayını yudumlarken ,kasabanın Halkevi Başkanı olduğunu öğrendiği birisi gve herkesi genç bir subayın düğününe davet eder.Halkevi evlenmeye gücü yetmeyen gençleri evlendiren bir yerdir.Düğünde başkana sürekli takılan,muzip ve yaşlı ,hoca lakaplı adı Eyüp olan bu şahsı çok sempatik bulur.Hoca eskiden tiyatro ile uğraşmış,bu yüzden başına çok işler gelmiş biridir, biraz sonra Makbule’yi bir paşanın masasında görür,onun isteğiyle masaya davet edilir ve İstanbuldan tanıdığı bir mirasyedi olan eski bir paşa çocuğu Servet bey ve paşayla Makbulenin aracılğıyla tanışır.Düğünün bitimine müteakip,tiyatroyu çok seven bu insanlar halkevinde, tiyatro seven birkaç kişiye,bir oyun sergilerler.Bu gösteri paşanın çok hoşuna gider, oyunun bitiminde birbirine ısınan bu dört kafadar Servet beyin maddi ve manevi destek sözü ile İstanbul’da Yeni Türk Tiyatrosunu kurmak üzere sözleşip birbirlerinden ayrılırlar.Süleyman bey bu sözün tutulacağından pek emin değildir. Süleyman bey 1. Dünya savaşında Mısır’da Kanal harekatına katılmış eski bir yedek subadır.Onun tiyatro sevdası İngilizler tarafından esir tutulduğu Zekazik kampınadan gelmektedir.Orada boş zamanlarını geçirmek için arkadaşlarıyla oyunlar oynamıştır. Kendiside zengin bir babanın küçük oğludur fakat babasının o küçük yaşta iken ölmesiyle kendisine düşen miras ile ancak eğitimini sağlayabilmiştir.Şimdilerde ise bir arkadaşının bulduğu bir boyacı dükkanında katiplik yaparak ve bazende kampta öğrendiği biraz İngilizce ve Fransızca ile iş için mektuplar yazarak geçimini sağlamaktadır. Bir gün Süleyman bey kaldığı küçük pansiyonda akşam vakti bir sürprizle karşılaşır.Makbule hanım,Servet bey ve Hoca İstanbul’a verdikleri sözü tutmak ve yeni tiyatroyu kurmak için gelirler.O verdikleri sözün tutulacağından pek emin olmadığından çok şaşırır,tam onlar hasret giderirken Süleyman beyin Zekazik kampından arkadaşı Azmi gelir.O da tiyatro seven biridir.Azmi uzun boylu iri yarı içine kapanık,pek konuşmayı sevmeyen biridir.Onu da aralarına alarak ne yapacaklarını konuşmak için bir akşam yemeğine giderler.O gece herkes hayatını küçük ayrıntılarına kadar anlatır.İlk önce Makbule başlar,bir kassam kâtibinin yani sarıklı bir imamın kızıdır.Makbule küçük burunlu etine dolgun sık sık kahkahalar atan, şen şakrak hayat dolu bir kadındır,üç defa evlenip boşanmıştır.Eyüp Hoca ise eskiden bir deniz subayıymış,sık sık gemiden kaçıp tiyatroya gidermiş bir gün bu yüzden meslekten atılmış.Anadolu’nun ücra köşelerinde memurluk yapmış.Servet bey ise eski bir sadrazamın kızıyla evlidir.Karısı iyi bir kadındır fakat o daktilom dediği sekreterine aşıktır.Akrabalarının kışkırtmasıyla, büyümüş olan çocukları analarının tarafanı tutarak onu uğraştırmaktadırlar. Bu beş kişilik grup yeni Türk tiyatrosunu kurmak için Servet beyin babasından kalma konağında bir sınav heyeti kurarlar ve kadroya alınacak elemanları seçerler.Kadroya Hacı Lala adında konağın eski emktarı olan bu yaşlı arap,eski tanınmış bir ailenin iyi eğitim almış bir çoçucuğu olan Pertev Turhan isminde yakışıklı uzun boylu bir genç alınır bu tiyatronun jönüdür.Daha sonra sırasıyla ,ilk bakışta hasta bakacısı izlenimi uyandıran Remziye adında, muallim mektebini bitirmiş bir süre öğretmenlik yapmış bir genç kız,lakabı Lokman ve adı Sadullah Nuri olan eski bir aktörle,isimleri Melek ve Masume olan iki genç kız daha girer.Melek ve Masume Halkevinde oyunlarda rol almışlar,bu yüzden biraz tecrübeleri vardır fakat onların kadroya alınmasındaki etken alınmama korkusuyla ağlamalarıdır.Dışarıda onlarca genç kadroya girebilmek için heyecanla beklemektedirler.Akşama doğru Neriman,Dürdane adında iki kadınla eski bir şeyhin oğlu olan Gazali ve tıp eğitimini yarıda bırakarak tiyatroyla uğraşmaya başlayan doktor lakaplı biri ve Hakkı adında eskiden hokkabazlık yapmış biriylede kadro tamamlanır.Akşam saatlerinde içeriye zorla girmiş kambur bir cüce sınava girmek ister fakat Servet beyin buna karşı çıkmasıyla sınava alınmaz. Daha sonra Samsun’a giderken gemide ona rastlarlar,Hakkıyla Kambur iyi arkadaş olurlar ve gemide beraber gösteri yaparak para kazanırlar.İleri ki zamanlarda Servet beyin gruptan ayrılmasıyla o da gruba katılır ve Tiyatro grubunun maddi sıkıntılara düştüğü zamanlarda Hakkı’yla beraber işe çıkarak onlara büyük yararları dokunur. ...
Samsunda başlayacak bir Anadolu Turnesine çıkmak için hazırlıklara başlarlar ve hazırlıklar tamamlanınca yola çıkarlar. İlk başlarda herşey yolundadır. Servet Bey’in iyi tanınmış olmasından dolayı gittikleri yerlerde ,devlet erkanı ve halk tarafından iyi karşılanırlar ve maddi sıkıntıları yoktur. İstanbul’dan gelen bir mektupla,aile sorunları yüzünden Servet Bey evine döner ve onlar yollarına yanlız başlarına devam etmek zorunda kalırlar. Yolda sırasıyla gruptan, İstanbul’dan gelen bir telgrafla Pertev Turhan ayrılır, arkasından Neriman bir Azeri tüccarla Karst’a iken tanışıp evlenir ve daha sonra küçük bir kasabada Hacı Lala hastalanır ve onun öleceğini bile bile hastahaneye yatırıp o kasabayı terk ederler. Masume’ye gelince ona bir genç tiyatro oynarken aşık olur,ve daha sonra Masume’nin de fikri alınarak düğünleri yapılır. Son olarakta Remziye’yi İstanbul’daki eski sevgilisi yerini öğrenir ve yanına gelir,beraber İstanbul’a dönmek için anlaşırlar.Son olarak kalan üyeler hep birlikte Masume’nin evinde bir akşam yemeği yerler. Ortak yönleri içlerindeki tiyatro sevgisi olan bu insanların Son Sığınak olarak nitelendirdiği bu tiyatro artık dağılmaktadır. İçlerinde vaktiyle yangından kaçarcasına terkettikleri yerkerin hasreti,döküle saçıla dönüş yollarını tutarlar. 

3.ANAFİKİR: Romanda,tek ortak yönleri tiyatro sevgisi olan bir grup insanın en zor anlarda bile birbiriyle olan dayanışmasını ,insan ilişkilerini sevgi ve ilgiyi anlatıyor.Burada son zamanlara dek birarada kalan insanların dostluğu aynı bedende yaşayan ruhlara benziyor. Kişilerin birbirlerinin sorunlarıyla kendi sorunlarıymış gibi bu kadar ilgilenmesi ve hep birlikte sevinip hep birlikte ağlaması bize bir kez daha insan olduğumuz için sevinmemizi sağlıyor.

 4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
 Süleyman Bey:1.Dünya savaşı sıralarında Mısırda ki Kanal harekâtı’nakatılmış eski bir askerdir.Savaşta İngiliz’lere esir düşmüş ve on beş günlük esaret günlerinden sonra kurtulup İstanbul’a yerleşmiştir.Sanatsever bir insandırve en önemlisi temkinli,tedbiri elden bırakmayanherzaman ilerisini düşünen biridir. Servet Bey: Bir mirasyedidir,ve ilerlemiş yaşına rağmen o üzerindeki çocuksu sevinçlerden kurtulamamış ve hala dünyaya paşa çocuğu gözüyle bakmaktadır. Makbule Hanım: Neşe dolu,şen şakrak bir kadın.Sık sık kahkahalar atan ve aynı sıklıkta ağlayabilen duygusal ve içi insan sevgisiyle dolu birkadın. Hoca: Muzip,şakacı ve biraz da çapkın olan bu kişinin kötü bir huyu var bazen dalkavukluk yapıyor. Azmi: Geçmişte yaşadığı kötü günlerin etkisinden dolayı içine kapanık ve fazla konuşmayı sevmeyen,yardımseverdir. Neriman’ın Evliliği: Oyunları’nı izlemeye gelen Azeri bir tüccarın,onlarla tanışması ve daha sonra Makbule ile ciddi anlamda ilgileniyor gibi görünmesi,daha sonra Neriman ile bir gün habersiz kaçıp evlenmesi,Neriman’ın onlara yaptığı bir ihanettir. 
5.KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER
 Gerçek hayattan alınmış bu roman,akıcı ve sade anltımıyla okuyucuda iyi bir izlenim bırakıyor.Olaylar arasında bazen kopukluklar olsada bu genelin güzelliğini bozmuyor.Gerçek bir hayatı anlattığı için okuyucunun alması gerken dersler var,bence herkesin okuması gereken faydalı bir kitap.
 6.YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ: REŞAT NURİ GÜNTEKİN
1889’da İstanbul’da doğdu,Edebiyat fakültesini bitirdi.Liselerde öğretmenlik,müdürlük,Milli Eğitim Müffettişliği,Paris kültür Ateşeliği yaptı.UNESCO’da Türkiye’ti temsil etti.Romanları,hikayelerive tiyatro eserlerinin yanısıra çeşitli çevirileride vardır.

28 Ekim 2014 Salı

George R. R. Martin - Düzenbaz Prens ekitap indir (epub)


“Düzenbaz Prens”, Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin ilk kitabı olan Taht Oyunları’ndan yaklaşık olarak 200 yıl öncesinde geçen ve Ejderhaların Dansı olarak bilinen Targaryen iç savaşının sebeplerini kısa, kısa olmasına rağmen açıkça ve keskin bir dille anlatan, ”Prenses ve Kraliçe” hikayesinin karanlık yerlerine ışık tutan bir hikaye!

Buz ve Ateş’in evreninde Westeros’un çalkantılı topraklarında geçen bu hikaye bizi; bütün dünyayı savaşa sürükleyebilecek bir hırsı olmasına rağmen tahta çıkmayı başaramayan, bir kralın torunu, başka bir kralın kardeşi, bir kraliçenin kocası, iki kralın babası, üç kralın dedesi, maceraperest ve gösterişli ”Düzenbaz Prens”, Daemon Targaryen’in hikayesine götürecek.


”Prenses ve Kraliçe”den sonra George R. R. Martin’den yine epik bir şaheser. Eski Şehir, Hisar’dan Aliüstat Gyldayn tarafından yazıya geçirilen bu kaynak, Prens Daemon Targaryen’in gençlik yıllarının, maceralarının, suçlarının ve evliliklerinin hususlarını anlatır.

George R. R. Martin - Kralların Çarpışması ekitap indir (Epub)


Alev ve kan rengine bürünmüş bir kuyruklu yıldız, gökyüzünü baştan başa kaplamıştır. Ejderha Kayası’nın kadim kalesinden Kışyarı’nın haşin topraklarına kadar korkunç bir keşmekeş hâkimdir. Altı güç, Demir Taht’ı ve parçalanmış Yedi Krallık’ı ele geçirmek için kıyametvari bir savaşa hazırlanmaktadır. Gecenin karanlığında ölüler yürümekte, kardeş kardeşi katletmektedir.
Bir akıl şövalyesi, tehlike saçan bir büyücü kadını zehirlemek peşindedir. Bir prenses, öksüz oğlan kılığında dolaşmakta; Ay Dağları’nın vahşi adamları, yağma için inmektedir. Kardeş katli, zillet, simya ve kıyımla ilerleyen bu macerada zafer, kılıcı ve kanı en soğuk olanların dahi olabilir…


George R. R. Martin - Taht Oyunları ekitap indir (Epub)


Yazların on yıllar, kışların bir insan ömrü sürebildiği diyarda, dehşetli ve soğuk zamanlar yaklaşmaktadır. Kışyarı’nın kuzeyindeki buzul topraklarda, Yedil Krallık’ı koruyan Sur’un ötesinde tehditkâr doğaüstü güçler toplanmaktadır.)
Savaşın tam ortasında, doğdukları topraklar kadar sert, boyun eğmez Starklar vardır. Acımasız soğuğun hüküm sürdüğü kuzeyden, uzak güneydeki sıcak zevk yurduna uzanan, leydiler, lordlar, savaşçılar, büyücüler ve katillerle dolu öykü, korkunç kehanetlerin işaret ettiği bir devirde başlamaktadır. Komplo, trajedi, ihanet, zafer ve dehşet dolu olayların ortasında Starklar’ın, dostlarının ve düşmanlarının kaderi bıçak sırtındadır.
Hedef, en ölümcül savaş olan taht oyununda muzaffer olmaktır.
 ...
George R. R. Martin türünün sınırlarını zorladığı Taht Oyunları ile bir şaheser ortaya koyuyor. Dünyanın dört bir yanındaki fantastik edebiyat okurlarını kesinlikle memnun edecek epik serinin ilk cildi gizem, entrika, aşk ve macera dolu sayfalarıyla büyülüyor.

27 Ekim 2014 Pazartesi

Oğuz Atay - Tutunamayanlar (Kitap Özeti)


Türk edebiyatının en iyi yazılmış eserlerinden biridir Tutunamayanlar. Alışılmış üslubun dışında, yer yer kasvetli, okuyucuyu kızdıran, sevdiren ama bir o kadar da bağlılık yapan, bizi, insanlığı kısaca hayatı anlatan bir roman… Unutulmaz karakterler, Selim Işık, Turgut Özben, Süleyman Kargı, Metin, Esat ve diğerleri… Her biri bir roman karakteri belki… Okuyunca hayattan koparan bir yerlerde Selim var mı, Turgut ben miyim diye düşüncelere daldıran bir metin. Kısacası hayata tutunamayan, gidişatı kabul etmeyen, inkarın ve isyanın romanı.
 .......
 Aslında bu kitap bir karakter romanı, çok fazla olay örgüsü yok. Oğuz Atay’ı ve eserlerini anlamak için öncelikle karakterleri iyi özümsemek ve iç dünyasını anlamak gerekmektedir. Roman bir trende başlar. Turgut trende tanıştığı bir gazeteciye bir mektupla yazdığı notları gönderir. Mektupta gazetecinin bu ‘eser’i yayınlamayı düşünürse ilgili kimselerle görüşmesini ve onların onayını aldıktan sonra harekete geçmesini ister. Böylece romanımız başlar.
.........
Tutunamayanlar'ın başlıca kahramanları Selim Işık, Turgut Özben, Süleyman Kargı, Metin Kutbay, Nermin Özben, Günseli Ediz'dir. Düşünceleri ve sözü en çok edilen kahraman Selim Işık olsa da olay örgüsü Turgut Özben üzerinden anlatılmaktadır. Evli ve iki çocuk sahibidir. Kahramanlarını “tutunan” ve “tutunamayan” olarak sınıflandırdığımız romanın, her iki kavramın arasında kalan bir karakterdir. Mühendistir ve rahat bir hayatı vardır. Selim’in intiharından sonra, bir dönüşüm sürecine girecek kendi benliğini sorgulamaya başlayacak ve “özben” soyadını alacaktır. 1933 doğumlu ve çocukluğu İkinci Dünya Savaşı’nda geçmiş biridir. Aydınlanmaya üniversite yıllarında başlar ve en çok örnek aldığı kişi ise Selim’dir. Onun gibi çok okumaya özenip okunmadığı birçok kitap almıştır. Fakat iş hayatına atılıp evlenince birincil amacı para kazanıp rahat bir hayat sürmek olmuştur. Fakat Selim’in intiharı onu altüst eder ve arkadaşının hayatını araştırarak bir nevi benliğini bulmaya çalışacaktır. Ki intiharı bir gazete haberinden öğrenir ve çok sarsılır. Öncelikle Metin ve Esat’la konuşur. Metin Zeliha adlı bir kızdan bahseder. Eski sevgilisidir. Selim’in bu kızı Metin’e yakıştırmadığını söyler. Beraber bir tiyatro gurubunda rol aldıklarından bahseder. Metin kızı bırakınca Selim’in ona aşık olduğunu söyler. Fakat kız sonunda başkasıyla evlenmiştir. Esat ise Selim’in okuma tutkusundan ve Oscar Wilde’a olan hayranlığından bahseder. Sonra devreye Süleyman Kargı girer. Süleyman Turgut’a Selim’in şarkı diye yazdığı 600 mısralık bir şiir verir. Bu satırlardan Selim’in düşünen ve sorgulayan ama mutsuz bir insan olduğu anlaşılmaktadır.
 .......
Turgut’la tanışmak isteyen, kendini Selim’in arkadaşı olduğunu söyleyen bir kadın gelir. Adı Günseli’dir. Günseli Selim’le nasıl tanıştıklarını, aralarındaki ilişkiyi anlatır. Anlattıklarıyla Selim’in tutunamayan karakteri daha çok ortaya çıkar. Bunları duydukça Turgut, ben o zamanlar neredeydim neden Selim’i anlamadım diye hayıflanmaya başlar. Turgut sonra Selim’in günlüğünü bulur. Günlüğü okudukça Selim’i intihara sürükleyen sebepler bir bir ortaya çıkmaya başlar. Selim’in son zamanlarında “Türk Tutunamayanları Ansiklopedisi” hazırladığı anlaşılır. Hüsnü Ergeç, Ahmet Çekingen, Nazmiye Erdoğdu yazdığı bazı ‘tutunamayan’ karakterlerdir. Turgut bu ansiklopediyle sonuca ulaşır. Selim toplum tarafından kabul edilmeyen, farklı bir kişiliktir. Selim’in de tabir ettiği gibi bir tutunamayandır. Böylece Turgut kendisinin de bir tutunamayan olduğuna karar verir. Sonunda da trende tanıştığı birine yazdıklarını verir ve ortadan kaybolur. .......... Tutunamayanlar’ın unutulmazlarından, Turgut’un kendi iç benliğini anlattığı Olric diye bir karakteri vardır. Toplumdan uzaklaşıp kendi iç sesini dinlemeye başladığında hep Olric’e başvurur. Olric devamlı ‘efendimiz’ diye hitap eder Turgut’a. Romanın sonunda ise Turgut sadece Olric’le yaşamaya karar verir ve hayattan çıkıp gider.
 ........
Tutunamayanlar, anlatım şekli olarak bir devrim niteliğindedir. Türk romanına çağdaş bir görünüm kazandıran ilk eserlerdendir. Bu roman, kişinin benliğini bulma ve sorgulatma kitabıdır. Zekice kurgulanmış eserlerin en güzelidir. İçimizdeki Olric’lere ses vererek kendimizi bulup benliğimizi kabul etmek dileğiyle..

Orhan Pamuk - Beyaz Kale ekitap indir



17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen bir Venedikli, İstanbula getirilir. Astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bu köle, aynı ilgileri paylaşan bir Türk tarafından satın alınır. Garip bir benzerlik vardır bu iki insan arasında. Köle sahibi, kölesinden, Venediki ve Batı bilimini öğrenmek ister. Bu iki kişi, efendi ile köle, birbirlerini tanımak, anlamak ve anlatmak için, Haliçe bakan karanlık ve boş bir evde, aynı masanın iki ucuna oturur, konuşurlar.
Hikâyeleri ve serüvenleri, onları, veba salgınının kol gezdiği İstanbul sokaklarına, Çocuk Sultanın düşsel bahçelerine ve hayvanlarına, inanılmaz bir sillahın yapımına, ben neden benim sorusuna götürecektir. Hikâyelerin günden geceye doğru ilermesiyle, gölgeler yavaş yavaş yer değiştirirler.

Stephen Hawking - Kara Delikler ve Bebek Evrenler ekitap indir


Kara Delikler ve Bebek Evrenler Stephen Hawking'in Zamanın Kısa Tarihi'nden sonra hazırladığı ikinci popüler yapıtı. Ekim 1993'te Amerika'da yayımlanan yapıt yazarın ilk yapıtı kadar ilgi gördü. 

...

Stephen Hawking "Ben evrenin bilinmez ve anlaşılmaz bir şey, insanın sezgileri olabileceği fakat hiçbir zaman tam olarak analiz edemeyeceği veya kavrayamayacağı bir şey olduğu görüşüne katılmıyorum. Bu görüşün hemen hemen dört yüz yıl önce Galile tarafından başlatılan ve Newton tarafından devam ettirilen bilimsel devrime karşı haksızlık ettiğini düşünüyorum. Onlar evrenin en azından bazı alanlarının, gelişigüzel şekilde davranmadıklarını kesin matematiksel yasalar tarafından yönetildiklerini gösterdiler. O zamandan beri geçen yıllar içinde Galile ve Newton'un çalışmalarını evrenin hemen hemen her alanına uzatmış bulunuyoruz" diyor.



25 Ekim 2014 Cumartesi

Halide Edib Adıvar - Ateşten Gömlek (Kitap Özeti)



Halide Edip Adıvar’ın Sinekli Bakkal’dan son en iyi romanı kabul edilen ve dahası Kurtuluş Savaşı’nda yaşanan acıları en iyi anlatan kitap olarak varsayılan Ateşten Gömlek aslında işgalden kurtulmuş Peyami’nin günlüğü niteliğinde.

 Kitap Peyami’nin hastanedeki hikayesi ile başlıyor. En yakın arkadaşları cephede ölürken Peyami yaralı olarak kurtulur ve hastanede tedavi görür. Başına bir kurşun isabet etmiştir ve kurşun kafasında kalmıştır. Şimdilik kurşunun yaşam tehlikesi yoktur fakat kurşun nedeni ile gerçek sandığı hayaller görebilmektedir. Bunun üzerine ameliyat ile kurşunun alınmasına karar verir fakat bundan önce anılarını yazmaya karar verir. Peyami’nin anılarını yazmaya başlaması ile Kurtuluş Savaşı döneminde bir yolculuğa çıkıyoruz kitapta. Peyami İstanbul’da yaşayan ve düşman kuvvetlerinin işgalini bire bir yaşayan biridir. Kendi hallerine üzülürken İzmir’den gelen bir haber ile beterin beterini görürler. Akrabası Ayşe kocasını ve çocuğunu İzmir’in işgali sırasında kaybetmiştir ve içinde acı ile birlikte İstanbul’un yolunu tutmak zorunda kalmıştır.

 Peyami Ayşe’yi karşıladığında bitik birini beklerken umduğunda daha güçlü bir kadın bulur karşısında. Aynı zamanda Hemşire olan Ayşe bir yolunu bulup Kuvayi Milliye’ye hizmet etmek ve savaşta aktif görev alabilmektir. Bunun içinde Peyami ve onun arkadaşı Binbaşı İhsan ile Anadolu’ya geçmenin yollarını ararlar. Ayşe’nin halkı işgale karşı koymaya ikna etmesi işgal kuvvetlerinin de kulağına gider. Artık İstanbul’dan kaçmak kaçınılmaz hale gelmiştir fakat Peyami tam bu sırada ağır hastalanmıştır ve Ayşe ile aralarında bağ kopmuştur. Peyami hastalığı atlattığı gibi tekrar Ayşe’yi aramaya başlar ve onsuz Anadolu’ya geçtiğinden korkar. Fakat Ayşe Peyami’yi arkada bırakmadan gidememiştir.

İkili sonunda bir araya gelir ve Anadolu’ya geçiş başlar. İşgal kuvvetlerinin gölgesinde zar zor Anadolu köylerini aşarak ilerlerken Ayşe sonunda Eskişehir’e kadar gelir ve burada hastanede Hemşire olarak görevine devam eder. Hem Peyami hem de yakın arkadaşı Binbaşı İhsan Ayşe’ye aşık olurlar ve bu işleri daha da zorlaştırır. Bir taraftan vatanı kurtarmaya çalışırken diğer taraftan duygularına yenik düşmemeye çalışırlar. Diğer taraftan ise Ayşe’nin en büyük arzusu İzmir’de yapamadığı mücadeleyi bu kez gösterebilmektir. Bu uğurda hem Ayşe hem de Binbaşı İhsan cephede hayatlarını kaybederler. Peyami de ağır yaralı olarak Ankara Cebeci Hastanesine kaldırılır. Kitabın sonunda Peyami kafasındaki kurşunun çıkartılması için ameliyata girer fakat ameliyat sırasında hayatını kaybeder. Ondan geriye kalan anılar ise kurşunun neden olduğu bir hayal bulutu mu yoksa gerçek mi olduğu muamma olarak kalır.

Stephen Hawking - Zamanın Kısa Tarihi ekitap indir (PDF)


Zamanın Kısa Tarihi 1988 yılındaki ilk basımından bu yana geçen yıllar içerisinde bilimsel yazın alanında bir başyapıt konumu kazandı. Kırk dile çevrildi ve dokuz milyonun üzerinde baskı yaparak dev bir uluslararası ün kazandı.
 Kitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler yaşandı.
Bu yeni gözlemler Profesör Hawking'in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin çoğunu doğrulayan nitelikteydi. Bu gözlemlere, evrenin başlangıcından 300.000 yıl sonrasını araştıran ve Hawking'in varlığını ileri sürdüğü uzayzaman dokusundaki kırışıklıkları tespit eden Kozmik Ardalan Kâşifi COBE uydusunun son bulguları da dahildir. Kaleme aldığı özgün metne kendisinin son araştırmasından ve en son gözlemlerden edindiğimiz yeni bilgileri katma arzusuyla Hawking, kitabının elinizdeki son baskısı için yeni bir önsöz yazmakla kalmadı, aynı zamanda solucan delikleri ve zaman yolculuğuyla ilgili çok etkileyici yepyeni bir bölüm kaleme alarak kitabını güncelledi.


Stephen King - Ejderhanın Gözleri ekitap indir


Stephen King şöyle diyor:'Kızım on üç yaşına gelinceye kadar ben de on üç roman yazıp bitirmiştim,ama hiçbirini okumuş değildi. Beni çok sevdiğini her fırsatta ifade etmesine karşın, yarattığım vampirlere, hortlaklara garip yaratıklara ilgi gösterdiği yoktu. Bir gece çalışma odama kapandım, başlangıçta 'Peçeteler' adını vermeyi tasarladığım bu kitabı yazmaya koyuldum. Taslak bittiği zaman kızım Naomi aynı hevessiz tutumuyla eline aldı. Ama okudukça kitap onu kendine esir etti. Derken bir gün yanıma gelip beni kucakladı, "Bu kitabın bir tek kusuru var", dedi. "Bitmesini hiç istemiyordum, oysa bitiverdi. "İşte bu kızıma büyük bir saygı duydum. Artık ona hep elimden gelenin en iyisini vermeye çalışıyorum. Konuşurken onu çocuk yerine koymaya da kalkışmıyorum. Bundan böyle kitaplarımı kendim için yazdığım kadar, onun için de yazıyorum.

20 Ekim 2014 Pazartesi

Stephen King - Yüzyılın Fırtınası ekitap indir


Little Tall Adası sakinleri, kuzeydoğudan esen korkunç fırtınaya defalarca maruz kalmıştı ama bu sefer durum çok farklıydı. Fırtına, beraberinde çok daha kötü bir şeyi de beraberinde getirmişti çünkü. Adaya ilk kartaneleri düşerken, yaşlı Martha Clarendon kelimelerle anlatılamayacak kadar korkunç bir şekilde öldü. Bu ölümün sorumlusu Andre Ligone'ydi ama kendisini yakalamaya geleceklerini bildiği halde, gümüş kurt başlı bostonuyla Martha'nın koltuğuna oturmuş bekliyordu.

19 Ekim 2014 Pazar

Stephen King - Çılgınlığın Ötesi ekitap indir



Korunmasız bir kadın için böylesi bir dehşetli bir dünyada yaşamanın zorluğunu bilenleriniz vardır mutlaka. Siz de Rose gibi kötülük timsali bir kocaya sahipseniz çıkış yollarınız tek bir noktada birleşecektir. Kaçışta!... Ne var ki Rose diğer kader arkadaşlarından farklı olarak, peşine düşen kocasının artık aklının sınırlarını çoktan aştığını ve çılgınlığın ötesine geçtiğini biliyordu. Her solukta tehlikeli bir dönemdolaba binmiş gibi yaşamla ölüm, hayalle gerçek arasında dönüp duruyordu... Dehşetin soğuk parmaklarına dokunmaktan çekinmiyorsanız, haydi! ...

Cengiz Aytmatov - Cemile (Kitap Özeti)


Aytmatov, ikinci dünya savaşı yıllarında geçen bu hikayede, Cemile adlı evli genç bir kadının yaşadığı aşkı, kayınbiraderinin dilinden anlatır. Cemile kocası Sadık?la yeni evlenmiş, düğünün ardından Sadık askere gitmiştir. Cemile güzel, canlı ve hareketli bir kadındır. Köyün bütün delikanlıları Cemile?ye hayrandır. Yengesinde anlayamadığı bir farklılık sezen Seyit, onu tanımaya, ona daha yakın olmaya çalışır. Köy idaresinden gelen biri, Seyit?in annesine köyde çalışacak erkek kalmadığını, yapılacak bir çok işlerin olduğunu, bu yüzden de Cemile ve Seyit?e arabalardan birini verip, onları istasyona malzeme taşımaya tayin edeceklerini söyleyerek bunun için izin ister. İlk zamanlar ayak sürüyen bu kadın, daha sonra buna izin verir. Bu hadise yengesiyle bir şeyler paylaşmak isteyen Seyit için bulunmaz fırsat olur. Yanlarına üçüncü eleman olarak, Danyar adında, savaştan sakat dönmüş, oldukça içine kapanık biri verilir. Bu bitmeyen erzak taşımaları, onları güzel sabahlarda yük taşırken, yorgun akşamlarda boş arabayla dönerken, çalışırken, dinlenirken ?birlikte? kılar. Bu birliktelik Cemile ile Danyar arasında bir yakınlaşmaya, bir gönül birliğine gider. Danyar akşamları dönüş yolunda türkü söyler, Seyit ise, türküleri dinlerken hayallere dalan Cemileyi ve yanık sesli Danyar?ı seyreder. Olaylar gelişir, Cemile ile Danyar birlikte memleketlerini terketmeye karar verirler. Onları giderlerken yalnız Seyit görür. Akşam üzeriydi, birden yanyana giden iki insan gördüm. Bunların çay geçidinden geçtikleri besbelliydi.
Cemile ve Danyar idi bunlar!

Stephen King - Oyun ekitap indir



Yalnızca karıkoca arasında yaşanan bir oyundu bu. Gerald'ın oyunu. Ama bu kez Jessie oyun oynamak istemiyordu. Bacakları iki yana açık, kolları karyolanın başucuna kelepçelenmiş bir halde yatarken kocasının tepesinde dikilip ağzından salyalar akarak bakı-yor olması onda tiksinti uyandırmıştı, adeta kendini aşağılanmış hissediyordu. Kocasına okkalı bir tekme savurdu. Hem de en can alıcı noktasına... Kalp krizinden ölen Gerald şimdi yerde yatıyordu. Tatil için geldikleri göl kenarındaki bu yazlık evde Jessie'yi yapayalnız ve çaresiz bırakmıştı. Tanrı'nın unuttuğu bir yerde, medeni dünyaya kilometrelerce uzaktaydı. Çığlıklarını kimse duya-mazdı.Yapayalnızdı. Yalnızca kafasının içinde konuşan, tartışan kendisiyle alay eden sesler vardı...

Stephen King - Hayvan Mezarlığı ekitap indir



Dr. Louis Creed eşi ve çocuğu yaşadıkları travmanın ardından sakin bir kasabaya taşınırlar. Bir müddet sonra çok sevdikleri kedileri ölür. Komşuları olan ihtiyar doktor onu geri getirmenin bir yolu olduğunu ancak bunun tehlikeli olduğunu söyler. Yine de kabul eden Creed eski bir kızılderili mezarlığına gider ve kediyi gömer. Kedi ertesi gün geri döner ancak huyu değişmiş ve saldırganlaşmıştır.

Stephen King - Cep ekitap indir



Günlük yaşamın vazgeçilmezi olan cep telefonları hayatımızı kolaylaştıran bir araç mı, yoksa kıyametin habercisi mi? Ekim ayının sıradan bir günüydü. Borsa 10.140 seviyesinde, uçaklarsa normal seferlerine devam ediyorlardı. Bostonda Boylston Caddesinde sevinçten adeta uçarcasına yürüyen Clayton Riddell içinse hayat çok daha mutlu ve umut vericiydi. İyi bir çizgi roman anlaşması yapmış, geleceğin umut dolu kapıları artık önünde açılmaya başlamıştı. Ancak, her şey bir anda olup bitti. Tahribatın nedeni, herkesin cep telefonlarından yayılan ve sonradan frekans adıyla anılacak olan fenomendi. Clay ve bu faciadan canını kurtaran birkaç kişi, kendilerini medeniyetin zifir karanlık çağında, etraflarını saran kaos ve inanılmaz bir katliamın içinde bulurlar. Frekans yüzünden insanlar akıldan yoksun bir sürüye dönüşürler. Ve onlar için evrim başlar...

Tüfek Mikrop ve Çelik (Kitap Özeti)


MS 1500’lü yıllarda Avrupalı sömürgeciler dünyaya yayılmaya başlarken farklı kıtalardaki halklar arasında teknoloji ve siyasal örgütlenme bakımından büyük farklılıkların bulunduğu anlaşılmıştır. Son buzul çağının sonuna (MÖ 11.000) kadar bütün kıtalardaki bütün halklar avcılık ve toplayıcılık ile geçiniyorlardı. MÖ 11.000- MS 1500 yılları arasında farklı anakaralardaki farklı halklar farklı hızda gelişim göstermiştir. Avustralya ve Amerika yerlileri avcı ve toplayıcı iken, Avrasya halklarının büyük bölümü ile Güney Amerika ve Sahra’nın güneyinde yaşayan halklar tarım, hayvancılık, metal işleme teknolojisi, karmaşık siyasal örgütlenme becerilerini geliştirmişlerdir. Avrasya da yaşayan kabilelerin ekonomik ve sosyal alanı düzenleme biçimleri (yazı, bronz alet yapımı, taş yontma yöntemleri vb) diğer bölgelerdeki halkalara göre tarihsel olarak çok erken evrede gerçekleşmiştir.
 Bu kitap şu soruya cevap aramaktadır: “İnsanlar neden farklı kıtalarda farklı hızda gelişti?”
 Tarihin seyrini bu hız farklılıkları (tarihsel yörünge farklılıkları) oluşturur ve kitap da bu farklılıkların günümüze yansımalarını, bu mirasın özellikle Avrupalı olmayan halklar arasındaki karşılıklı etkileşimlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Yazar, insan topluluklarındaki coğrafi farklılıkları inceleme amacını ; belirli bir insan topluluğunu bir başkasıyla karşılaştırıp onu göklere çıkarmak değil, yalnızca tarihte nelerin olup bittiğini anlama çabası olarak belirtmektedir.

Stephen King - Ruhlar Dükkanı ekitap indir


Siz daha önce de buraya gelmiştiniz.Tabii gelmiştiniz ya... tabii. Ben gördüğüm yüzü asla unutmam. Buraya gelin de elinizi sıkayım! Bir şey söyleyeyim mi? Sizin yüzünüzü bile görmeden, yürüyüşünüzden tanıdım. Castle Rock'a dönmek için bundan daha iyi bir gün seçemezdiniz. Ne harika değil mi? Av mevsimi yakında başladığında ormanlardaki ahmaklar turuncu giysileri olmayan ve kımıldayan her şeye ateş edecekler. Bunları sonra kar ve sulusepken izleyecek. Ama hepsine daha çok zaman var. Şimdi Ekim ayındayız ve biz Rock'a Ekimin istediği kadar kalmasına izin veririz.

Stephen King - Buick 8 ekitap indir



Curt Wilcox'ın oğlu, babasının ölümünün ardından merkezde çok, gerçekten çok vakit geçirmeye başladı ama kimse ona orada ne işi olduğunu sormadı veya ayak altından çekilmesini söylemedi. Ne yaptığını anlıyorduk:babasının anısına tutunmaya çalışıyordu. Polisler, yas tutanın psikolojisinden iyi anlar; çoğumuz bu konuda dilediğimizden fazla bilgiye sahibizdir.

Stephen King - Yeşil Yol ekitap indir



Acımasız, katillerin bulunduğu Could Mountain hapishanesinin E bloğuna hoş geldiniz. Buradaki mahkumlar 'Yaşlı Sparky' diye bilinen elektrikli sandalye için sıralarını beklerlerdi. Hapishane gardiyanlarından Paul Edgecombe için bütün katiller aynıydı. Ta ki John Coffey adındaki mahkumla tanışıncaya dek. Dev cüsseli, çocuk kalpli bu adam Edgecombe'un hayatını değiştirecekti.

Bernard Werber - Karıncaların Günü ekitap indir


Sayıları milyarlarca. Biz onları fark etmiyoruz bile ama onlar bizi uzun süredir izliyorlar. Bazıları için biz Tanrıyız. Diğerleri için de kötülük yapan yaratıklar. Müthiş bir zeka ve en korkunç orduları aratmayacak, inanılmaz örgütleriyle insafsız bir savaşa hazırlanıyorlar. Dünyanın gerçek efendileri kim olacak? Onların hayatta kalması sorunun yanıtına bağlı... Bizim hayatta kalmamız da .Karıncaların günü gerçekten geldi mi?Uluslararası best-seller, on iki dile çevirilen, birçok jüri tarafından ödüllendirilen, bazı okullarda biyoloji derslerinin programına alınan önceki romanı KARINCALAR'ın büyük başarısından sonra romanca ve bilimsel yazılar yazan gazeteci BERNARD WERBER "dünya içi yaratıkları" konu alan efsanesine devam ediyor. Bizi sapık davranışlı, yırtıcı, büyüleyici böceklerin kaynaştığı, sanrılara yolaçan ve korkunç bir evrende daha da ileri götürüyor.Bir gerilim romanından öte, KARINCALARIN GÜNÜ bilim kurgu ve hayal gücünü sonsuz küçüklükteki dünyayla ilgili en ileri bilimsel bilgiyle karıştırarak harika ve şaşırtıcı modern odysseia haline getiriyor.


18 Ekim 2014 Cumartesi

Bernard Werber - Karıncaların Devrimi ekitap indir


On iki asker, şaşkınlıktan antenlerini dikiyorlar. "Pankart nedir?"
103.683. açıklıyor: Parmaklar herhangi bir yere beyaz bir pankart koyarlarsa, bu ağaçları kesmeye hazırlandıklarını, siteleri yerle bir edeceklerini ve her şeyi dümdüz edeceklerini gösterir. Genel olarak, beyaz pankartlar küp şeklindeki yuvalarından birini kuracaklarını haber verir. Bir beyaz pankart koydular mı bütün bölge çarçavuk düz, katı, otsuz, üzerinde Parmaklar'dan birinin yuvasının yükseldiği bir çöl haline dönüşür.


Bernard Werber - Karıncalar ekitap indir


Sadece bu cümleyi okumak için geçireceğiniz birkaç saniyelik zaman içinde dünyada kırk insan ve buna karşılık yedi yüz milyon karınca doğacaktır: Minicik, akıllı ve acımasız. Bizden yüz milyon yıldan fazla bir zaman önce birlikleri, siteleri, imparatorlukları ile bütün dünya yüzeyine yayılmış olarak burada idiler... ..Bu roman diğerlerinden farklı olarak bizi, niçin sorusunu sormağa zorluyor ve çarpıcı bir biçimde şimdiye kadar hiç bilmediğimiz cinayetler, aşırılıklar ve savaşlar alemine sürüklüyor. Bütün hayallerin ötesinde olarak bizi karıncaların gerilim ve korku dolu yaşamlarını sürdürdükleri bir mikrodünyaya götürüyor.

 'Bastığınız yere dikkat edin. Bu büyüleyici romanı okuduktan sonra gerçeği alışık olmadığınız bir biçimde algılayabilirsiniz.'



Erich Von Daniken - Tohum ve Evren ekitap indir


TOHUM ve EVREN, Daeniken'in dördüncü büyük araştırma gezisinin ürünü: Seylan, Singapur, Malezya, Guam, Ponape, Yeni Zeylanda, Tayvan, Şili, Brezilya, Ekvator, Kolombiya, San Salvador, A.B.D.... Uçakla 123.000 kilometrelik bir dünya turu... Ekvator'da yerin 240 metre altında gizli mağaralar sistemi... Cuenca'da o zamana dek hiç fotoğrafı çekilmemiş altın hazinesi... Tufandan önce külçe altın üzerine işlendiği sanılan figürler, simgeler, yazılar... Bir bilim adamının deyişiyle, "Truva'dan sonra dünyanın en büyük arkeolojik keşfi.....

Erich Von Daniken - Tanrıların Arabaları ekitap indir



Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ulaşılması güç satış rakamlarına erişen Tanrıların Arabaları, ünlü araştırmacı Daeniken'in gerçekten olay yaratan yapıtlar dizisinin ilki... Daha sonra yayınlanan "Tohum ve Evren", "Yıldızlara Dönüş", "Tanrıların Ayak İzleri" ve "Tanrısal Stratejisi" adlı yapıtlarında da sürdüreceği iddiasını, ilk kez bu kitapla ortaya koyuyor Daeniken.


"On bin yıl öncesinin insanı için uzay yolculuğu bir sorun değil, bir gerçekti. Bunun ispatı karanlık geçmişte tanrıların bıraktıkları ve bugün anlamını çözmeye çalıştığımız sayısız izdir..." 
 (Arka Kapak)